Bir gün Nasreddin Hoca pazara gider. Tezgâhları gezerken bir satıcının sattığı düdükler dikkatini çeker. Satıcı bağırarak düdükleri över:
“Bu düdükler harika, hem de çok güzel ses çıkarıyor!”
Hoca düdüğe merak eder ve satıcıya yaklaşır:
“Evlat, şu düdüklerden birini denemek istiyorum. Sesini duymadan alırsam zarar ederim.”
Satıcı hemen cevap verir:
“Olmaz Hoca! Denemek yok. Parayı veren düdüğü çalar.”
Hoca biraz düşünür, sonra çıkarır parasını ve düdüğü satın alır. Düdüğü üfler, gerçekten güzel bir ses çıkarır. Ancak Hoca, bu sözden etkilenmiş olacak ki, akşam köyde olanları anlatırken düdüğü gösterip şöyle der:
“Parayı veren düdüğü çalar! Hayatta da böyledir, emek vermeden bir şey beklemeyin.”