Bir gün Nasreddin Hoca, eline bir kap maya alır ve köyün gölüne doğru yola çıkar. Köylüler Hoca’yı gördüklerinde ne yaptığını merak edip peşine düşerler.
Hoca, gölün kenarına gelir ve hiç tereddüt etmeden elindeki mayayı suya çalmaya başlar.
Köylüler şaşkınlık içinde bu durumu izlerler. İçlerinden biri dayanamayıp seslenir:
-“Hoca, ne yapıyorsun? Koskoca göle maya çalıyorsun, böyle yoğurt olur mu?”
Hoca bu soruya sakin bir şekilde cevap verir:
-“Olur ya da olmaz, ne fark eder? Ama ya tutarsa?”
Köylüler Hoca’nın bu cevabına hem gülerler hem de biraz düşündükten sonra onun bilgece bir ders verdiğini anlarlar. Aslında Hoca burada hem esprili bir şekilde hem de derin bir anlamla bir şey anlatmaktadır: İnsan, imkânsız gibi görünen şeyleri bile denemekten korkmamalıdır. Çünkü hiçbir şey denenmeden başarılamaz.
Hoca’nın göle maya çalması, ilk bakışta anlamsız gibi görünse de bu hareketin ardında cesaret, umut ve hayata karşı pozitif bir yaklaşım yatar. Eğer sonuçta bir başarı elde edilemese bile, denemekten korkmamak bir erdemdir.
Köylüler bu hikâyeyi günlerce konuşurlar. Hem gülerler hem de Nasreddin Hoca’nın verdiği mesajı hatırlarlar: Hayatta bazen küçük bir çabayla büyük şeyler başarılabilir, ama bunu öğrenmek için önce denemek gerekir.
Tüm fıkra arşivimizi 👉 Komik fıkralar sayfamızdan ulaşabilirsiniz.